salınmak
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Eylem
[düzenle]salınmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi salınır)
- yürürken uyumlu hareketlerle hafifçe bir yandan bir yana eğilmek
- Vücudu o kadar narindi ki hafif rüzgârlarla sallanan salkım söğütler gibi oradan oraya salınıyor. - S. F. Abasıyanık
- salma işine konu olmak
- İlaçlar yazıldı. Eczaneye adam salındı. - M. Ş. Esendal
Çeviriler
[düzenle]Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "salınmak" maddesi
Karaçay Balkarca
[düzenle]Bu sözcüğün, biçim ve içerik olarak Vikisözlük standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Madde düzenleme ve Vikisözlük standartları ile ilgili bilgi
Bu sözcükte ayrıca şu sorunlar da bulunmaktadır:
- Bu söz(cük), ait olduğu dilin kullandığı Karaçay Balkarca alfabesinde yazılmamıştır.
Ad
[düzenle]- parça, kırıntı
Çağatayca
[düzenle]Eylem
[düzenle]- her yana temayül olmak
Eski Türkçe
[düzenle]Bu sözcüğün, biçim ve içerik olarak Vikisözlük standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Madde düzenleme ve Vikisözlük standartları ile ilgili bilgi
Bu sözcükte ayrıca şu sorunlar da bulunmaktadır:
- Bu söz(cük), ait olduğu dilin kullandığı Eski Türkçe alfabesinde yazılmamıştır.
Eylem
[düzenle]Kaynakça
[düzenle]- KÚNOS, Dr. Ignaz (1902). Şeyh Süleyman Efendi, Çağatayca-Osmanlıca Sözlük. Budapeşte: Section Orientale de la Société Ethnographique Hongroise.