İçeriğe atla

birlik

Vikisözlük sitesinden
Ayrıca bakınız: Birlik, birlikte

Türkçe

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]
IPA(anahtar): /biɾ.ˈlic/
Heceleme: bir‧lik

birlik (belirtme hâli birliği, çoğulu birlikler)

Vikipedi
Vikipedi
birlik hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.
  1. tek, bir olma durumu
    Tanrı'nın birliğine inanır.
  2. bağlantı, bağlılık, benzerlik, vahdet
    Dil birliği. Ülkü birliği.
  3. (toplum bilimi) bir arada olma hâli
  4. Türk milletinin birliği.
  5. (askeriye) bölük, tabur, alay v.s. bir bütün sayılan topluluk
    Birliğine dönerken karısını kendi anasının babasının yanına bıraktı. - Necati Cumalı
  6. (cebir) (iki yönlü) birim elemanı olan bir yarı grup, monoid
    Daha açık olarak e, birliğin birim elemanıdır.
  7. (din) tek, bir olma hâli, vahdaniyet
    Tanrı'nın birliğine inanır.
  8. (edebiyat) konunun bir ana düşünce çevresinde toplanması
  9. (felsefe) bölünmezliği içeren yalın bütün
  10. (futbol, şehircilik) Türlü bölgelerin, kurumların ya da ülkelerin kendi aralarında oluşturdukları ve bağlı bulundukları topluluk, federasyon
  11. (müzik) en büyük değerdeki nota, dört dörtlük
  12. (politika, sosyoloji) belli bir topluluğun yararlarını korumak için kurulmuş dernek
    Kendisi ayrıca mühendisler birliği üyesidir.
    Öğretmenler birliği toplanıyor.

Çekimleme

[düzenle]

Deyimler

[düzenle]

amfibi birlik acemi birliği, ağız birliği, Avrupa Birliği, bahriye birliği birlik ve beraberlik, çıkarma birliği, dağ birliği, deniz birliği, dil birliği, din birliği, el birliği, evlilik birliği, gönül birliği, görüş birliği, güç birliği, gümrük birliği, hava birliği, ırk birliği, ihtiram birliği, iş birliği, iş birlikli, kader birliği, kara birliği, mal birliği, mekanize birliği, muhafız birliği, [[oy birliği}}, paraşüt birlikleri, talebe birliği, söz birliği, şirketler birliği, tören birliği, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, ülkü birliği, üç birlik kuralı, varlık birliği, yüklem birliği, zırhlı birlik

Türetilmiş kavramlar

[düzenle]

beşibirlik, birlikçe, birlikçi, birlikçik, birlikken, birlikle, birlikli, birlikse, birliksiz, birlikte, günübirlik

İlgili kelimeler

[düzenle]

birleşmiş

Çeviriler

[düzenle]

Ön ad

[düzenle]

birlik (karşılaştırma daha birlik, üstünlük en birlik)

  1. (din) bir taneden oluşmuş, bir tane alabilen
    Birlik cezve.

Çeviriler

[düzenle]

Kaynakça

[düzenle]



Atasözleri

[düzenle]

Azerice

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]
  • Heceleme: bir‧lik

birlik

  1. birlik

Türkmence

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]
  • Heceleme: bir‧lik

birlik

  1. birlik