başlamak
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Köken
[düzenle]- Eski Türkçe baş+la
Yazılışlar
[düzenle]Eylem
[düzenle]başlamak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi başlar)


Uçağın kalkmasıyla askerî operasyon başladı. (3)

- Bir işe girişmek, harekete geçmek:
- "Şairliğe on sekiz yaşında gazel ve rubailerle başlamıştı." - Haldun Taner
- Çalışır, işler, yürür duruma girmek:
- "Bundan başka, evlenme hayatı da oldukça başarılı başladı." - Halide Edip Adıvar
- Ortaya çıkmak, başlangıç noktası oluşturmak:
- "Şiirimiz milletimizin Anadolu'daki teşekkülü ile başlar." - Yahya Kemal Beyatlı
- Görülür duruma gelmek:
- "Kasabanın kenar mahallelerinden sonra bir mezarlık başlardı." - Sait Faik Abasıyanık
- Ay, mevsim, ağrı vb. kendini hissettirmek, etkisini göstermek; almak.
- "Kış başlarken yapraklar döküldü." - Cahit Uçuk
Deyimler
[düzenle]Çeviriler
[düzenle]çeviriler
|
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "başlamak" maddesi
Eski Türkçe
[düzenle]Bu sözcüğün, biçim ve içerik olarak Vikisözlük standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Madde düzenleme ve Vikisözlük standartları ile ilgili bilgi
Bu sözcükte ayrıca şu sorunlar da bulunmaktadır:
- Bu söz(cük), ait olduğu dilin kullandığı Eski Türkçe alfabesinde yazılmamıştır.
Eylem
[düzenle]- başlamak
- kılavuzluk etmek
- komutanlık etmek
Türkmence
[düzenle]Eylem
[düzenle]başlamak
- bir işe başlamak, girişmek
- başlamak