geniş
Gezinti kısmına atla
Arama kısmına atla
Türkçe[düzenle]
Köken[düzenle]
- Eski Türkçe keŋ
Söyleniş[düzenle]
Heceleme[düzenle]
- Heceleme: ge‧niş
Ön ad[düzenle]
geniş (karşılaştırma daha geniş, üstünlük en geniş) geniş
- eni çok olan, enli, vâsi
- alanı büyük olan, makro, dar karşıtı
- Bu ağaç, bir geniş bostan duvarının dış tarafında idi. - O. C. Kaygılı
- bol
- (mecaz) kapsamı büyük, dar sınırlar içinde kalmayan, yaygın, makro
- Geniş anlamlı.
- (mecaz) kolay kolay tasalanmayan, hoşgörülü, rahat
- Besbelli geniş, olabildiğince umursamaz görünmek istiyordu. - A. İlhan
- (mecaz) çok
- Geniş iş alanları sağlandı.
Deyimler[düzenle]
Çeviriler[düzenle]
çeviriler
|
Kaynakça[düzenle]
- Türk Dil Kurumuna göre "geniş" maddesi
Azerice[düzenle]
Ön ad[düzenle]
geniş
Gagavuzca[düzenle]
Köken[düzenle]
- Eski Türkçe keng
Ön ad[düzenle]
geniş
Kaynakça[düzenle]
- Etymological Dictionaries - Andras Rajki