İçeriğe atla

yer

Vikisözlük sitesinden
Ayrıca bakınız: 'yĕr, -yer, YER, Yer, ýer, þér

Türkçe

[değiştir]

Söyleniş

[değiştir]
IPA(anahtar): /ˈjæɾ/
Heceleme: yer

Köken

[değiştir]
Osmanlı Türkçesi یر‎ sözcüğünden devralındı

yer (belirtme hâli yeri, çoğulu yerler) -ri

Vikipedi
Vikipedi
yer hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.
  1. bir olayın geçtiği veya geçeceği bölüm
    eş anlamlıları: alan, mahal
    Kaza yeri polis tarafından kapatılmıştı.
    Toplantı yeri buradan yürüyerek on dakikalık mesafededir.
  2. bir şeyin, bir kişinin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk
    eş anlamlıları: mahal, mekân
    zıt anlamlısı: gök
    İzinsiz bir yere gitmek ne haddime? — M. Ş. Esendal
  3. bulunulan, oturulan, yaşanılan bölge
    Anadolu'nun bâzı yerlerinde eski bir kocakarı itikadı vardır. — R. N. Güntekin
  4. durum, hâl, konum, vaziyet
    Türkiye stratejik bakımdan önemli bir yerdedir.
    Yerimde olsan ne yapardın?
  5. ehemmiyet, önem
    Uçağın yurt savunmasındaki yeri büyüktür.
  6. gezinilen, ayakla basılan taban
    Ayıp bir şey gördü mü kulaklarına kadar kızarıyor, gözünü yerde bir noktaya dikip öylece kalakalıyordu. — H. Taner
  7. görev, vazife
    Askerden gelirse bakalım bir yere yerleştirebilecek miyiz? — M. Ş. Esendal
  8. iz
  9. üzerine yapı kurulmaya elverişli arazi
    eş anlamlısı: arsa
    Deniz kıyısında bir yer aldılar, ev yapacaklar
  10. (astronomi, coğrafya) yerküre
  11. (coğrafya) memleket, ülke
  12. (mimarlık) otel, motel v.s.’de kalınacak oda
    Yeriniz var mı?
  13. (sosyoloji) makam
  14. (ziraat) ekime müsait toprak parçası, arazi
    Çorak yerde ot bitmez.

Çekimleme

[değiştir]

Deyimler

[değiştir]

acı yeri, adım yerde, ağ yeri, âhenk yeri, ahenk yeri, aktarma yeri, an yeri, aşı yeri, ardılış yeri, atık yeri, atım yeri, atış yeri, atıştırma yeri, av yeri, avar yeri, bağlantı yeri, bakım yeri, barhana yeri, basım yeri, bayram yeri, bekleme yeri, bellek yeri, besi yeri, bitim yeri, bulunduğu yer, çalım yeri, çalışma yeri, çıkarma yeri, çıkış yeri, demir yeri, döl yeri, ek yeri, gem yeri, iş yeri, köy yeri, ot yeri, ödeme yeri, park yeri, pazar yeri, piknik yeri, satış yeri, yer alan, yer aldığı, yer biçimleri, yer bilimi, yer kabuğu, yer sayısı, yer şekilleri, yer yerden, yer yemez, yer yer, yer yuvarlağı, yönetim yeri, yük yeri, yükleme yeri, ziyaret yeri

Türetilmiş kavramlar

[değiştir]

yerce, yerci, yercik, yerken, yerle, yerli, yerse, yersiz

Çeviriler

[değiştir]

Kaynakça

[değiştir]

Atasözleri

[değiştir]

Eylem

[değiştir]

yer

  1. yemek (eylem) sözcüğünün bildirme kipi geniş zaman basit üçüncü tekil şahıs olumlu çekimi
    zıt anlamlısı: yemez

Azerice

[değiştir]

Söyleniş

[değiştir]
  • Heceleme: yer

yer

  1. yer

Kırım Tatarcası

[değiştir]

Söyleniş

[değiştir]
  • Heceleme: yer

yer

  1. toprak
  2. yer