kurulmak
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Eylem
[düzenle]kurulmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi kurulur)
- kurma işine konu olmak veya kurma işi yapılmak
- Kurulmuştu benim adıma bir saray. Çevresini dolanmış gümüşten bir çay. - A. M. Dranas
- rahatça oturmak, yerleşmek
- Bayramlarda bir payton tutar, tek başına arkaya kurulur, saatlerce dolaşırdı. - C. Külebi
- övünür biçimde davranışlarda bulunmak, kasılmak
- Adam amma da kuruluyor.
Deyimler
[düzenle]Çeviriler
[düzenle]çeviriler
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "kurulmak" maddesi
Eski Türkçe
[düzenle]Eylem
[düzenle]- kurulmak
- büzülmek