gelme

Vikisözlük sitesinden

Türkçe[değiştir]

Köken[değiştir]

Osmanlı Türkçesi گلمه‎.

Söyleniş[değiştir]

[değiştir]

gelme (belirtme hâli gelmeyi, çoğulu gelmeler), sahiplik şekli gelme -si

  1. gelmek işi
    Ne söylense duyulur bir ürperme sesinde. Neden hayır olmasın üç beyin gelmesinde. — F. N. Çamlıbel
  2. (optik) bir ışının, kaynağından çıkarak bir ayna yüzüne veya şeffaf bir cismin yüzeyine erişmesi

Çekimleme[değiştir]

Zıt anlamlılar[değiştir]

Alt kavramlar[değiştir]

Atasözleri[değiştir]

Türetilmiş kavramlar[değiştir]

Çeviriler[değiştir]

Ön ad[değiştir]

gelme (karşılaştırma daha gelme, üstünlük en gelme)

  1. gelmiş olan
    Avrupa'dan gelme bir televizyon bu.
  2. yetişme
    İyi aileden gelme çocuktur.

Çeviriler[değiştir]

Kaynakça[değiştir]

Eylem[değiştir]

gelme

  1. gelmek (eylem) sözcüğünün dilek-emir kipi basit ikinci tekil şahıs olumsuz çekimi
    zıt anlamlısı: gel