uymamak
Görünüm
Türkçe
[değiştir]Eylem
[değiştir]uymamak uymak -maz
- [1] ölçüleri birbirini tutmamak
- [2] renk, biçim v.s. yönünden birbirini tutmak, uygun düşmemek
- [3] zevke, anlayışa uygun düşmemek
- [4] bir inanca, bir anlayışa, bir duruma veya egemen bir güce uygun davranışta bulunmamak, riayet etmemek
- [5] bağlı kalmamak, tabî olmamak
- [6] uygun düşmemek, münasip olmamak
Söyleniş
[değiştir]Heceleme
[değiştir]- Heceleme: uy‧ma‧mak
Karşıt anlamlılar
[değiştir]- [*] uymak
Çeviriler
[değiştir]çeviriler
Örnekler
[değiştir]- [1] Ayakkabı ayağına uymayınca arkası su topladı.
- [2] Kravat ceketine uymamış.
- [3] Sizin tutumunuz bizim görev anlayışımıza uymuyor.
- [4] Muhite uyma, zamana uyma, yeter artık ya!
- [5] Birtakım kayıt ve şartlara uymamalıydı.
- [6] Kadın ve erkekler pek birbirine uymaz.