kenar
Gezinti kısmına atla
Arama kısmına atla
Türkçe[düzenle]
Köken[düzenle]
Ad[düzenle]
kenar (belirtme hâli kenarı, çoğulu kenarlar)

[6] İki köşe arası bir kenar
- bir şeyin, bir yerin bitiş kısmı veya yakını, kıyı, yaka
- O sırada karşı taraçadaki kadın elinde pirinç tası olduğu hâlde taraçanın kenarına kadar geldi. - O. V. Kanık
- bir şeyi çevreleyen çizgi
- pervaz, çizgi, antika, baskı vb. çevre süsleri
- Bu mendilin kenarı ötekinden daha sade.
- merkezden uzak olan, kuytu, ıssız, sapa, tenha yer
- Ağır, ihtiyar misafirler kenarda bir odadan çıktılar. - M. Ş. Esendal
- yan
- (geometri) bir biçimi sınırlayan çizgilerden her biri
- Bir üçgenin kenarları.
Çeviriler[düzenle]
çeviriler
|
Kaynakça[düzenle]
- Türk Dil Kurumuna göre "kenar" maddesi
Gagavuzca[düzenle]
Köken[düzenle]
Ad[düzenle]
kenar
- kenar
Kaynakça[düzenle]
- Etymological Dictionaries - Andras Rajki