dış
Gezinti kısmına atla
Arama kısmına atla
Türkçe[düzenle]
Ad[düzenle]
dış (belirtme hâli dışı, çoğulu dışlar) -ını
- herhangi bir cisim veya alanın sınırları içinde bulunmayan yer, hariç, iç karşıtı
- Hafta sonunda şehrin dışına çıkıyoruz. - A. Haşim
- bir konunun kapsamına girmeyen şey
- görülen, içte bulunmayan yüzey
- Bardağın dışı kirli.
- bir kişinin görünüşü, durum ve davranışları
- bireyin ötesinde bir varlığı olan
- Dış dünya.
- (sinema, televizyon) açık havada geçen sahneleri içine alan çekim
- (spor) bazı top oyunlarında karşı takım oyuncularının vuruşuyla topun kalenin bulunduğu taraftan dışarı çıkması, aut
Deyimler[düzenle]
Çeviriler[düzenle]
çeviriler
|
Ön ad[düzenle]
dış (karşılaştırma daha dış, üstünlük en dış)
- [1] somut kavramlarda iki veya ikiden çok şeyde merkeze daha uzak olan
- Bayram vali konağının dış kapısında, ellerini yine önünde kavuşturmuş taş gibi dimdik duruyordu. - A. Kulin
- [2] yabancı ülkelerle ilgili
- Dış siyaset. Dış ilişkiler.
Çeviriler[düzenle]
çeviriler
|
Kaynakça[düzenle]
- Türk Dil Kurumuna göre "dış" maddesi
Azerice[düzenle]
Ad[düzenle]
dış
- [1] dış
Gagavuzca[düzenle]
Ad[düzenle]
dış
- [1] diş
Köken[düzenle]
- [1] Eski Türkçe tash
Kaynakça[düzenle]
- Etymological Dictionaries - Andras Rajki