İçeriğe atla

hariç

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[düzenle]

Heceleme

[düzenle]
Heceleme: ha‧riç

Köken

[düzenle]
Arapça

hariç (belirtme hâli harici, çoğulu hariçler)

  1. dış, dışarı
    Bu kitapların haricinde herhangi bir menfaat ummak, seraptan su ummak gibi olur. - Necip Fazıl Kısakürek
  2. (toplum) yabancı ülke, dışarı
    On yıl hariçte kalmış.

Karşıt anlamlılar

[düzenle]

Sözcük birliktelikleri

[düzenle]

Türetilmiş kavramlar

[düzenle]

Çeviriler

[düzenle]

Belirteç

[düzenle]

hariç

  1. dışta kalmak üzere, dışında sayılmak üzere, müstesna
    Dişçi koltuğu hariç, kim bir koltuğa oturursa kendini bir şey zanneder. - B. Felek

Çeviriler

[düzenle]

Kaynakça

[düzenle]