patlamak
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Söyleniş
[düzenle]Heceleme
[düzenle]- Heceleme: pat‧la‧mak
Eylem
[düzenle]patlamak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi patlar)
- nesneler, iç basıncın etkisiyle ve çoğunlukla büyük ses çıkararak dağılmak, infilak etmek
- Dinamit patladı.
- yırtılıp açılmak
- Gözlerim gene ayakkabılarıma kaydı, yanları patlamıştı. - O. Kemal
- yarılmak
- Fukaranın hem sağ bileği çıkmış hem davulu patlamıştı. - R. N. Güntekin
- görünür durum]a gelmek, ortaya çıkmak, yeşermek
- Tomurcuklar patladı.
- top, taşıt lastiği vb. şeyler değişik nedenlerle havası inmek
- ansızın tehlikeli bir şey meydana gelmek
- Harp patlıyor ve askerlere edebiyatçılık, edebiyatçılara askerlik yapmak düşüyor. - N. F. Kısakürek
- çok sıkılmak, sıkıntı ve sabırsızlığını belli etmek
- Sanıyorum ki istimi fazla gelmiş kazanlar gibi hırslarından patlayacaklar. - O. C. Kaygılı
- aşırı tepki göstermek
- ansızın bir gürültü duyulmak
- herhangi bir durum veya değerin yitirilmesine yol açmak, mal olmak
Deyimler
[düzenle]Çeviriler
[düzenle]çeviriler
|
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "patlamak" maddesi
Eski Türkçe
[düzenle]Bu sözcüğün, biçim ve içerik olarak Vikisözlük standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Madde düzenleme ve Vikisözlük standartları ile ilgili bilgi
Bu sözcükte ayrıca şu sorunlar da bulunmaktadır:
- Bu söz(cük), ait olduğu dilin kullandığı Eski Türkçe alfabesinde yazılmamıştır.
Eylem
[düzenle]- kolalamak
- mayalı bir tortu ile tortulamak