İçeriğe atla

öz

Vikisözlük sitesinden
Ayrıca bakınız: Öz, oz, őz

Türkçe

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]

öz (belirtme hâli özü, çoğulu özler)

  1. "Kendine, kendi kendini" anlamlarında birleşik kelimeler türeten söz
    Öz eleştiri, öz yönetim.
  2. bir şeyin en kuvvetli veya kıvamlı bölümü
    eş anlamlıları: ekstre, hülasa, zübde
    Karaciğer özü. Meyve özü. Mısır özü.
  3. (bitki anatomisi) bitkilerin kök, gövde ve dallarının boydan boya ortasında bulunan, hafif, gevrek ve çoğu yumuşak bölüm
    Ağacın çürüğü özünden olur; yiğidin iyisi sözünden olur. Halk türküsü
  4. (felsefe) bir kişinin benliği, kendi mânevî varlığı
    eş anlamlıları: derun, , nefis
    Özünü bir yerde bırakıp sadece kalıbını gezdirmişti. H. Taner
  5. (mecaz) bir şeyin temel ögesi, unsuru
    eş anlamlıları: künh, zübde
    Ortalıktaki krizi sebep gösteriyorlar ama, asıl kriz şirketin kendi özünde. A. Gündüz
  6. (tıp)çıbanların içinde ölmüş dokudan oluşan irinle birlikte çıkan parça

Çekimleme

[düzenle]

Alt kavramlar

[düzenle]

Atasözleri

[düzenle]

Deyimler

[düzenle]

Türetilmiş kavramlar

[düzenle]

Çeviriler

[düzenle]

Adıl

[düzenle]

öz

  1. bizatihi, bizzat, kendi
    Bir od düştü yanar tatlı özüme. Dünya zindan görünüyor gözüme. Karacaoğlan

Çeviriler

[düzenle]

Kaynakça

[düzenle]

Azerice

[düzenle]
Diğer yazılışlar
Arap اۆز
Kiril өз
Latin öz

Köken

[düzenle]
Eski Türkçe 𐰇𐰕 (öz).

Söyleniş

[düzenle]
  • Heceleme: öz

Adıl

[düzenle]

öz

  1. kendi, öz, zat

Çağatayca

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]
  • Heceleme: öz
  1. akraba, cuher, , kalb

Gagavuzca

[düzenle]

Köken

[düzenle]
Eski Türkçe 𐰇𐰕 (öz).

Söyleniş

[düzenle]
  • Heceleme: öz

öz

  1. öz

Kaynakça

[düzenle]
  • Etymological Dictionaries - Andras Rajki

Kırım Tatarcası

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]
  • Heceleme: öz

Ön ad

[düzenle]

öz

  1. asıl, esas

Şorca

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]
  • Heceleme: öz
  1. öz