hafif
Gezinti kısmına atla
Arama kısmına atla
![]() |
Ayrıca bakınız: hefif |
Türkçe[değiştir]
Köken[değiştir]
Belirteç[değiştir]
hafif
- sıkıntısız, ferah, rahat olarak
- Kendimi bugün çok hafif hissediyorum.
Deyimler[değiştir]
Çeviriler[değiştir]
çeviriler
|
Ön ad[değiştir]
hafif
- tartıda ağırlığı az gelen, yeğni, ağır karşıtı
- güç veya yorucu olmayan, kolay
- Hafif bir iş.
- ağırbaşlı olmayan, ciddi olmayan, hoppa
- Hafif kadın.
- miktarı az, sindirimi kolay
- Onlar da akşam yemeğini pek hafif yerlerdi. - S. F. Abasıyanık
- kalınlığı veya yoğunluğu az olan
- Dışarıda yanan lambanın aydınlığıyla burası hafif bir karanlık içindeydi. - M. Ş. Esendal
- etkisi az olan, sert karşıtı
- Hafif bir içki.
- önemli olmayan
- Hafif ceza.
- çok dik olmayan
- Hafif bir meyilden indik. - H. R. Gürpınar
- gücü az olan, belli belirsiz
- Yaprakların hafif iniltisi içinde, çalılıklar arasından geçerek denizaltının demir attığı koya doğru yaklaşıyoruz. - E. M. Karakurt
Deyimler[değiştir]
Çeviriler[değiştir]
çeviriler
|
Kaynakça[değiştir]
- Türk Dil Kurumuna göre "hafif" maddesi