İçeriğe atla

asıl

Vikisözlük sitesinden
Ayrıca bakınız: asil, ibdai, orijinal, özgün

Türkçe

[düzenle]

Yazılışlar

[düzenle]
Eski Yazı: َُاصل

asıl (belirtme hâli asılı, çoğulu asıllar)

Vikipedi
Vikipedi
asıl hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.
  1. bir şeyin kendisi, örnek, kopya karşıtı
    Bir belgenin aslı.
  2. kaynak, kök, köken
    Yazının aslı resimdir.
  3. (felsefe) gerçeklik
    Bu haberin aslı yok.
  4. soy, nesep
    İnsan, dedi, aslını unutmamalıdır. - S. F. Abasıyanık

Deyimler

[düzenle]

Çeviriler

[düzenle]

Belirteç

[düzenle]

asıl

  1. gerçekten, gerçek olarak
    Bana umut vermeye çalışıyor ama asıl onun teskin edilmeye ihtiyacı var. - A. Ümit

[a'sıl]

Çeviriler

[düzenle]

Ön ad

[düzenle]

asıl

  1. gerçek, esas
    Ama benim asıl niyetim eski sevgilisinin adını öğrenmek. - A. Ümit
  2. bir şeyin [[temel|temelini oluşturan, ana
  3. aranılan nitelikleri en çok kendinde toplamış olan
    Asıl sanat budur.
  4. bir görevde sürekli bulunan, yedek karşıtı
    Asıl jüri üyesi toplantıya gelmediğinden yedek üye çağrıldı.

Çeviriler

[düzenle]

Çeviriler

[düzenle]

Kaynakça

[düzenle]

Atasözleri

[düzenle]