yaş
Gezinti kısmına atla
Arama kısmına atla
Türkçe[değiştir]
Söyleniş[değiştir]
Köken[değiştir]
- Eski Türkçe jash (jash)
Ad[değiştir]
yaş (belirtme hâli yaşı, çoğulu yaşlar) -şı
- bir kurum, bir kuruluş, düzen v.s.'nin kurulduğundan bu yana geçen zaman, sin
- Yetmiş beş yaşına basan Türkiye Cumhuriyeti.
- doğuştan beri geçen ve yıl birimi ile ölçülen zaman
- Yaş otuz beş, yolun yarısı eder. - C. S. Tarancı
- hayatın çeşitli evrelerinden her biri, çağ
- Kızımızı yetiştirdik bu yaşa getirdik. - M. Yesari
- (fizyoloji) gözyaşı
- Bu kararı söyleyen sesin tesiri gözlerimizi yaşla doldurdu. - H. S. Tanrıöver
- (meteoroloji) bir kurulduğundan oluşmaya başladığı günden bugüne kadar geçirdiği zaman süresi
Çekimleme[değiştir]
yaş adının çekimi
Deyimler[değiştir]
Çeviriler[değiştir]
çeviriler
|
Ön ad[değiştir]
yaş (karşılaştırma daha yaş, üstünlük en yaş)
- suyunu, canlılığını kaybetmemiş, kurumamış, kurutulmamış
- ıslak, nemli, rutubetli
- (argo) kötü
- Bugün işler yaş.
- (argo) zor
Eş anlamlılar[değiştir]
- (suyunu, canlılığını kaybetmemiş, kurumamış, kurutulmamış): taze
Zıt anlamlılar[değiştir]
- (nemli): kuru
Deyimler[değiştir]
- (nemli): yaş tahtaya basmak
- (suyunu, canlılığını kaybetmemiş, kurumamış, kurutulmamış): yaş çayır
Çeviriler[değiştir]
nemli
|
Kaynakça[değiştir]
- Türk Dil Kurumuna göre "yaş" maddesi
Atasözleri[değiştir]
- Ağaç yaş iken eğilir
- Baş kes, yaş kesme
- Boşboğazı ateşe atmışlar, odun yaş diye bağırmış
- İmam evinden aş, ölü gözünden yaş çıkmaz
- Kurunun yanında yaş da yanar
- Pek yaş olma, sıkılırsın; pek de kuru olma, kırılırsın
|}
Azerice[değiştir]
Ad[değiştir]
yaş
Çağatayca[değiştir]
Ad[değiştir]
- (aile, memeliler) çocuk
Ön ad[değiştir]
Gagavuzca[değiştir]
Söyleniş[değiştir]
- Heceleme: yaş
Köken[değiştir]
- Eski Türkçe jash (jash)
Ad[değiştir]
yaş
Kaynakça[değiştir]
- Etymological Dictionaries - Andras Rajki
Kırım Tatarcası[değiştir]
Ad[değiştir]
yaş
- Doğuştan beri geçen ve yıl birimi ile ölçülen zaman
- Mecit 13 yaşını toldırdı.
- Oğlum 13 yaşında.
Ön ad[değiştir]
yaş
- canlılığı devam eden
- yaş terek
- yaş ağaç
- yaş terek
- genç
- yaş aqay
- genç erkek
- yaş aqay
- ıslak, nemli, rutubetli
- yaş urba
- ıslak elbise
- yaş urba
Eş anlamlılar[değiştir]
Tatarca[değiştir]
Ön ad[değiştir]
yaş
Kaynakça[değiştir]
- KÚNOS, Dr. Ignaz (1902). Şeyh Süleyman Efendi, Çağatayca-Osmanlıca Sözlük. Budapeşte: Section Orientale de la Société Ethnographique Hongroise.
Kategori:
- Türkçe 1 heceli sözcükler
- Türkçe IPA okunuşu olan sözcükler
- Eski Türkçe kökenli Türkçe sözcükler
- Türkçe sözcükler
- Türkçe adlar
- Türkçede fizyoloji
- Türkçede meteoroloji
- Türkçe ön adlar
- Türkçe argo
- Azerice sözcükler
- Azerice adlar
- Gagavuzca 1 heceli sözcükler
- Eski Türkçe kökenli Gagavuzca sözcükler
- Gagavuzca sözcükler
- Gagavuzca adlar
- Kırım Tatarca sözcükler
- Kırım Tatarca adlar
- Kırım Tatarca ön adlar
- Tatarca sözcükler
- Tatarca ön adlar