bitmek
Gezinti kısmına atla
Arama kısmına atla
Türkçe[düzenle]
Yazılışlar[düzenle]
Eylem[düzenle]
bitmek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi biter) -er
- bir işin veya bir dönemin sona ermesi, geride kalması, tamamlanması
- Ödevim bitti.
- sonuçlanmak
- Kavga güzellikle bitti.
- tükenmek
- Dün akşam param bitmişti. - S. F. Abasıyanık
- aşırı derecede yorulmak, dayanma gücü kalmamak
- Bittim, tükendim.
- çok hoşlanmak, aşırı derecede beğenmek
- Buğulu bir sesi var. Ben böyle sese biterim. - H. Taner
- güçsüz kalmak, çok zayıflamak
- Biçare adam on günde limon sarısına dönmüş, incelmiş, bitmiş. - E. İ. Benice
- topraktan çıkmak, yetişmek
- Buğdayla arpadan başka ne biter bu topraklarda? - F. R. Atay
- Ot bile bitmeyen topraklar bunlar.
- tüy, saç vb. şeylerin çıkması (bir yerden)
- Daha sakalı bitmedi.
- beklenmedik bir zamanda ortaya çıkmak
- Aynı anda sahnenin her yerinde birden bitiyor, bir şarkıcıdan çok bir göz bağcıya benziyordu. - M. Mungan
- Kedi arkamda bitiverdi.
Deyimler[düzenle]
Çeviriler[düzenle]
çeviriler
|
Kaynakça[düzenle]
- Türk Dil Kurumu: "bitmek"
Çağatayca[düzenle]
Eylem[düzenle]
Türkmence[düzenle]
Eylem[düzenle]
bitmek
- bitmek, tamamlanmak
- yetişmek