bağlanmak
Gezinti kısmına atla
Arama kısmına atla
Türkçe[değiştir]
Eylem[değiştir]
bağlanmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi bağlanır) -ır
- bağlamak işine konu olmak
- Ceviz ağacının bir dalına bağlanmış salıncak, hafif hafif kıpırdanıyordu. - O. Pamuk
- sevmek, içten bağlı olmak
- Ona bağlandığım kadar. Hiçbirine bağlanmadım. Sade kadın değil, insan. - O. V. Kanık
- yalnızca belli bir işle uğraşmak
- bir şey bir kişi ayrılmak, tahsis edilmek
- Gülseren abla yiğit kadın, Yıldırım'ın ölümünden sonra, bağlanan emekli maaşını kabul etmedi. - A. Ümit
- sözle veya yazılı olarak bir şeye bağlanmak, angaje olmak
- beklenen şey elde edilmez olmak
Deyimler[değiştir]
Çeviriler[değiştir]
çeviriler
Kaynakça[değiştir]
- Türk Dil Kurumuna göre "bağlanmak" maddesi