sulu
Ayrıca bakınız: Sulu |
Türkçe[değiştir]
Ön ad[değiştir]
sulu (karşılaştırma daha sulu, üstünlük en sulu)
- suyu olan, içinde su bulunan
- Eczanede acaba nane suyu yahut zararsız bir sulu ilaç var mıdır? - R. N. Güntekin
- suyu çok olan
- Onun getirdiği kızarmış eti, şarabı, iri ve sulu elmaları acele yuttu. - Ö. Seyfettin
- içine su katılmış, sulandırılmış olan
- Sulu süt.
- yersiz şakalar yapan, söz ve davranışları ile çevresini tedirgin eden veya kadınlara hoş olmayan iltifatlarda bulunan
- Ben diyor, akşamdan beri onu kolluyorum. Bilirim sarhoşluğu suludur. - M. Ş. Esendal
Çeviriler[değiştir]
çeviriler
Kaynakça[değiştir]
- Türk Dil Kurumuna göre "sulu" maddesi
Çağatayca[değiştir]
Ön ad[değiştir]
- güzel, revnaklı
Gagavuzca[değiştir]
Ön ad[değiştir]
sulu
- sulu
Kaynakça[değiştir]
- Etymological Dictionaries - Andras Rajki