bütün
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Yazılışlar
[düzenle]- بتون
Ad
[düzenle]bütün (belirtme hâli bütünü, çoğulu bütünler)
- birlik, tamlık
- Şiirde bir bütünün lüzumuna inananlar bile mısralar arasında birtakım aralıklar kabul eder. -O. V. Kanık
Deyimler
[düzenle]Çeviriler
[düzenle]çeviriler
Ön ad
[düzenle]bütün
- eksiksiz, tam, hep
- Size bütün bir kış için kuru ot temin edecek. - N. Hikmet
- çok sayıdaki varlık ve nesnelerin hepsi
- Bütün civar köylerde onu sevmeyen yoktu. - Y. K. Karaosmanoğlu
- bozuk olmayan
- Bütün para.
- parçalanmamış
Çeviriler
[düzenle]çeviriler
|
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "bütün" maddesi
Azerice
[düzenle]Ad
[düzenle]bütün
- bütün
- (dil bilimi) cümle
Eski Türkçe
[düzenle]Bu sözcüğün, biçim ve içerik olarak Vikisözlük standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Madde düzenleme ve Vikisözlük standartları ile ilgili bilgi
Bu sözcükte ayrıca şu sorunlar da bulunmaktadır:
- Bu söz(cük), ait olduğu dilin kullandığı Eski Türkçe alfabesinde yazılmamıştır.
Ön ad
[düzenle]Gagavuzca
[düzenle]Köken
[düzenle]- Eski Türkçe büt
Ön ad
[düzenle]bütün
- bütün
Kaynakça
[düzenle]- Etymological Dictionaries - Andras Rajki