daire
Gezinti kısmına atla
Arama kısmına atla
Türkçe[değiştir]
Söyleniş[değiştir]
Köken[değiştir]
Osmanlı Türkçesi دائره (dâire), Arapça دَائِرَة (dāʾira)
Ad[değiştir]
daire (belirtme hâli daireyi, çoğulu daireler) -si
daire hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.
- (mimarlık) bir yapının konut olarak kullanılan bölümlerinden her biri, kat
- Bu koskoca binanın, pasajın arka tarafında bir kısım daireleri ayrıca kiraya verilmiş. - Halit Fahri Ozansoy
- belirli devlet işlerini yerine getirmekle görevli kuruluşlardan her biri
- Eskiden hem bir dairede beraber bulunmuşlar, hem de silah arkadaşlığı etmişlerdi. - Refik Halit Karay
- (mimarlık, iskân) bu kuruluşların içinde çalıştıkları yapı
- bir yapı veya gemide belli bir işe ayrılmış bölüm
- Yemeği selamlık dairesinin üst katındaki yemek salonunda yediler. - Memduh Şevket Esendal
- (mecaz) soyut kavramlarda belli sınır, ölçü
- Serkeşliklerden vazgeçerek edep ve itaat dairesine dönünüz! - Necip Fazıl Kısakürek
- (geometri) çemberin içinde kalan düzlem parçası
- Dairenin çevresi, çapı ile pi sayısının çarpımına eşittir.
- (müzik) saz takımında usul vurmaya yarayan tef
Çekimleme[değiştir]
daire adının çekimi
Üst kavramlar[değiştir]
Alt kavramlar[değiştir]
- apartman dairesi, dubleks daire, kalorifer dairesi, kazan dairesi, stüdyo daire
- arz dairesi, askerlik dairesi, hareket dairesi, harp dairesi, istihbarat dairesi, kaza dairesi, lojistik dairesi, nüfuz dairesi, saat dairesi, vergi dairesi
- fasit daire, İslâm dairesi, uçan daire
- enlem dairesi, yarım daire
Sözcük birliktelikleri[değiştir]
Türetilmiş kavramlar[değiştir]
İlgili sözcükler[değiştir]
Çeviriler[değiştir]
çeviriler
|
Kaynakça[değiştir]
- Türk Dil Kurumuna göre "daire" maddesi
Lazca[değiştir]
Ad[değiştir]
daire
- daire