kemer
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Köken
[düzenle]Ad
[düzenle]kemer (belirtme hâli kemeri, çoğulu kemerler)
kemer hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.
- (mimarlık) iki sütun veya ayağı birbirine üstten yarım çember, basık eğri, yonca yaprağı vb. biçimlerde bağlayan ve üzerine gelen duvar ağırlıklarını, iki yanındaki ayaklara bindiren tonoz bağlantı, kubbe
- Büyük bir camiydi bu. Minareleri, kubbeleri, kemerleri ve parmaklıklı pencereleri filan hepsi tamamdı. - Oğuz Atay
- (giyim) dairesel, örgülü ara taşıyıcı ve bezeme ögesi
- bele dolayarak toka ile tutturulan, kumaş, deri veya metalden yapılan bel bağı
- Nihat elinde tuttuğu kemeri denize fırlatıp attı. - Peyami Safa
Deyimler
[düzenle]Çeviriler
[düzenle]çeviriler
|
Ön ad
[düzenle]kemer (karşılaştırma daha kemer, üstünlük en kemer) kemer
- tümsekli
- Kemer burun.
Çeviriler
[düzenle]Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "kemer" maddesi
Atasözleri
[düzenle]Gagavuzca
[düzenle]Köken
[düzenle]Ad
[düzenle]kemer
- (giyim) kemer
Kaynakça
[düzenle]- Etymological Dictionaries - Andras Rajki
Türkmence
[düzenle]Ad
[düzenle]kemer
- kemer
- (doğa bilimi) çevre
Kaynakça
[düzenle]- Atacanov, Ata (1922). Türkmendolu Yir Sözlüğü.