duvar
Görünüm
Türkçe
[düzenle]



Köken
[düzenle]- Osmanlı Türkçesi دیوار sözcüğünden devralındı, o da Farsça دیوار sözcüğünden.
Söyleniş
[düzenle]Ad
[düzenle]duvar (belirtme hâli duvarı, çoğulu duvarlar)
- bir toprak parçasını sınırlayan taş, tuğla, kerpiçten yapılan engel
- Karabaş, bostan duvarının gölgesinde öğle uykusuna serilir. — Y. Z. Ortaç
- engel
- İki arkadaşın arasında aşılmaz bir duvar vardı.
- sonuç alınamayan yer
- (futbol) Futbolda serbest vuruşta karşı koyan sâbit kişiler
- (mimarlık) bir yapının yanlarını dışa karşı koruyan, iç bölümlerini birbirinden ayıran, taş, tuğla v.s. gereçlerden yapılan veya örülen dikey düzlem
- Bir duvar onarılır, öteki çöker, ardından dam akardı. — L. Tekin
- (voleybol) voleybolda ağ üzerinde karşı takım oyuncusunun vuruşuna karşı koyma
- eş anlamlısı: blok
Çekimleme
[düzenle]duvar adının çekimi
Üst kavramlar
[düzenle]Alt kavramlar
[düzenle]Atasözleri
[düzenle]Deyimler
[düzenle]Türetilmiş kavramlar
[düzenle]Çeviriler
[düzenle]duvar
|
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "duvar" maddesi
Ek okumalar
[düzenle]- Vikipedi'de duvar