İçeriğe atla

bulmak

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[değiştir]

Söyleniş

[değiştir]
IPA(anahtar): bulˈmac
[bul·mak]

Yazılışlar

[değiştir]
بولمق

Eylem

[değiştir]

bulmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi bulur) -ur

  1. arayarak veya aramadan, bir şeyle, bir kişi ile karşılaşmak
    Kafam her an bir konu bulmak için binbir çeşit şeye müracaat ediyor. - H. E. Adıvar
  2. bir şeyi elde etmek
  3. kaybedilen bir şeyi yeniden ele geçirmek
    Paramı buldum.
  4. varlığı bilinmeyen bir şeyi ortaya çıkarmak, keşfetmek
    Şu kuvvetin, cevherin sırrını bulmaya çalışıyorum. - S. F. Abasıyanık
  5. ilk kez yeni bir şey yaratmak, icat etmek
  6. istenilen şeye kavuşmak, nail olmak
    Kadınlık namına düşündüğüm şeylerin hiçbirini karımda bulamadım. - Ö. Seyfettin
  7. bir yere, bir noktaya erişmek, ulaşmak
    Böylece yılın ortasını bulduk. - R. H. Karay
  8. herhangi bir görüşe, bir yargıya varmak
    Ben de bunu akıllıca buldum. - M. Ş. Esendal
  9. seçmek
    Bazen onlara yeni ve güzel kıyafetler buluyor. - H. E. Adıvar
  10. sağlamak, temin etmek
    Sen otur ye, ben yatarken, kendim bir şeyler bulur, yerim. - S. F. Abasıyanık
  11. cezaya uğramak
    Eden bulur.
  12. hatırlamak
    Bir türlü bulamadım caminin ismini dersem inanır mısınız? - S. F. Abasıyanık

Çekimleme

[değiştir]

Deyimler

[değiştir]

çözüm bulmak, damarını bulmak, ortasını bulmak, son bulmak, vuku bulmak, zeval bulmak

Çeviriler

[değiştir]

Kaynakça

[değiştir]

Çağatayca

[değiştir]

Eylem

[değiştir]
  1. olmak, mevcud

Eski Türkçe

[değiştir]
Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.

Eylem

[değiştir]
  1. bulmak

Kaynakça

[değiştir]
  • KÚNOS, Dr. Ignaz (1902). Şeyh Süleyman Efendi, Çağatayca-Osmanlıca Sözlük. Budapeşte: Section Orientale de la Société Ethnographique Hongroise.