İçeriğe atla

find

Vikisözlük sitesinden

İngilizce

[düzenle]

Eylem

[düzenle]

find

Dinle (ABD aksanı).

Söyleniş

[düzenle]
IPA: /faɪnd/
  1. bulmak
  2. keşfetmek
  3. elde etmek
  4. sağlamak
  5. değerlendirmek

Örnekler

[düzenle]
  1. In woods and forests thou art found.
  2. I found my car keys. They were under the couch.
  3. He kept finding faults with my work.
  4. I find your argument unsatisfactory.
  5. The jury finds for the defendant.

Karşıt anlamlılar

[düzenle]

find (çoğulu finds)

  1. buluş
  2. (tıp) bulgu

Eş anlamlılar

[düzenle]