aramak
Türkçe
[değiştir]Eylem
[değiştir]aramak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi arar)
- birini veya bir şeyi bulmaya çalışmak
- Dükkânın içinde gözleriyle bir şeyler aradı. - S. F. Abasıyanık
- araştırmak, yoklamak
- Ceplerini aramak.
- ziyarete, hatır sormaya gitmek
- Bir kere düştün mü ne arayan olur ne soran! - B. Felek
- bir şeyin yokluğunu duyarak geri gelmesini istemek, özlemek
- Seni çok arıyorum, Ziyacığım. - C. S. Tarancı
- önem verip istemek
- Ben böyle şeyleri aramam.
- bir kişiyle görüşmek üzere telefon etmek
- Bir adam, mütemadiyen telefonu açıp kapayarak ısrarla bir yeri arıyor. - E. M. Karakurt
- şart koşmak
Deyimler
[değiştir]Çeviriler
[değiştir]çeviriler
|
Kaynakça
[değiştir]- Türk Dil Kurumuna göre "aramak" maddesi
Türkmence
[değiştir]Eylem
[değiştir]aramak
- [1] aramak
- [2] özen göstermek, titiz davranmak