İçeriğe atla

kılıç

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[düzenle]

Söyleyiş

[düzenle]
IPA(anahtar): /kɯˈɫɯt͡ʃ/
Heceleme: kı‧lıç

kılıç (belirtme hâli kılıcı, çoğulu kılıçlar)

Osmanlı sultanlarına ait kılıçlar (1)
  1. (silahlar) Uzun, düz veya eğri, ucu sivri, bir veya her iki yüzü keskin, kın içinde bele takılan, çelikten silah; tığ
  2. (spor) Bu silah kullanılarak oynanan, hedef bölgesi baş, gövde ve kollar olan bir tür oyun.
  3. (tarım) Saban ökçesini oka bağlayan ağaç parçası.
  4. (balıklar) Kılıç balığı
    • 2024: Meliha YILDIRIM, 2024 Remil, sayfa 73 , Alakarga Sanat Yayınları
      "Dükkânını geç açan kunduracı yüzünden kapı önü temizliğine acele eden çırağın koşuşturmasını, küçük çırağa inat denize keyifle uçan martıları, Rum balıkçıların kendi aralarında parlak görünümlü kılıç, lüfer, kefal, levrek tezgâhlarının üstünden yüksek sesle anlamadığı konuşmalarını, sırtı çiğle kaplı tepede, köpeklerin sabah mahmurluğunu atmaya çalışmalarını uzaktan izledi."

Atasözleri

[düzenle]

Deyimler

[düzenle]

elinde kılıç olduğu hâlde, havaya kılıç sallamak, kılıç balığı, kılıç dansı, kılıç kayışı, kılıç kuşanmak, kılıç takmak, kılıç taşıyan, kılıçlı olarak, süvari kılıcı, yalın kılıç

Çeviriler

[düzenle]


Kaynakça

[düzenle]

Ek okumalar

[düzenle]