İçeriğe atla

çene

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[düzenle]

Köken

[düzenle]

Farsça چانه‌

Söyleniş

[düzenle]

çene (belirtme hâli çeneyi, çoğulu çeneler)

Bir adamın çenesi (1)
Bir geminin çenesi (5)
  1. (anatomi) canlılarda baş bölümünde yer alan, kemik veya kıkırdak ile desteklenen, altlı üstlü dişleri taşıyan ve ağzın kapanıp açılmasını sağlayan kasları üzerinde barındıran iki parçaya verilen ad
    • Çenesinin, başının bütün iskeleti peksimeti çiğnedikçe daha açık olarak meydana çıkıyordu. H. E. Adıvar
    • Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak
      Boşanır sırtlara, vâdîlere, sağnak sağnak.
       M. Â. Ersoy
  2. çok konuşma huyu, gevezelik
    • Sende de çene var ha!
  3. kerpeten, mengene gibi araçların eşyayı sıkıştıran karşılıklı iki parçasından her biri
  4. köşe
  5. (denizcilik) baş bodoslamasının omurga ile birleştiği yer; çarık, pruva

Çekimleme

[düzenle]

Sözcük birliktelikleri

[düzenle]

Deyimler

[düzenle]


Çeviriler

[düzenle]

Kaynakça

[düzenle]

Ek okumalar

[düzenle]

Çağatayca

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]
  • Heceleme: çe‧ne
  1. buri, kurt, kürk

Kaynakça

[düzenle]
  • KÚNOS, Dr. Ignaz (1902). Şeyh Süleyman Efendi, Çağatayca-Osmanlıca Sözlük. Budapeşte: Section Orientale de la Société Ethnographique Hongroise.