köşe
Gezinti kısmına atla
Arama kısmına atla
Türkçe[düzenle]
Ad[düzenle]
köşe (belirtme hâli köşeyi, çoğulu köşeler)
- [1] birbirini kesen iki çizginin, iki düzlemin oluşturduğu açı, zaviye
- Kutunun sivri köşesi.
- [2] iki duvarın birleştiği girintili veya çıkıntılı yer
- Seniha Hanım parmağını odanın köşesine uzattı. - P. Safa
- [3] iki sokağın veya caddenin kesiştiği yer, büküç
- Türk kadınları alacalı bir ipek kumaş gibi köşeye birikmişlerdi. - Ö. Seyfettin
- [4] bölüm, yer veya yan
- Burgaz'ın sokaklarında her köşeden Türkçe işitiliyor. - Y. K. Beyatlı
- [5] kuytu, tenha veya ücra yer
- [6] kimsenin kolay kolay uğramadığı yer
- İlk adımda otel, han, kahve köşeleri bulmak ihtiyacı baş gösterecek. - R. H. Karay
- [7] (spor) futbol alanını oluşturan yan ve kale çizgilerinin kesişme noktalarından her biri, korner ve köşe atışı
Köken[düzenle]
Deyimler[düzenle]
Atasözleri[düzenle]
Kaynakça[düzenle]
- Türk Dil Kurumu: "köşe"