saçma
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Ad
[düzenle]saçma (belirtme hâli saçmayı, çoğulu saçmalar)

- Saçmak işi
- (balıkçılık) Bir tür balık ağı, serpme ağ
- (silahlar) Avda kullanılan fişeklerin içine konulan, türlü boylardaki küçük ve yuvarlak kurşun tanesi
- Ben fişeklerin barutunu, tapasını, saçmasını koyarım, beybaba! - A. Gündüz
Ön ad
[düzenle]saçma (karşılaştırma daha saçma, üstünlük en saçma)
- (mecaz) Akla ve mantığa uymayan, gereksiz, düşünülmeden söylenen düşünce, davranış veya söz; saçma sapan, abuk, abuk sabuk, abuk subuk, abidik gubidik, pestenkerani, vahi, [[absürt]
- Kapıldığı tüm fikirler saçma, kurduğu tüm hayaller boşunaydı. - E. Şafak
- Yersiz bulunan.
- Böyle söz söyleyen veya iş yapan
- Saçma adam.
Deyimler
[düzenle]Çeviriler
[düzenle]ad
|
Çeviriler
[düzenle]Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "saçma" maddesi