çarpık
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Belirteç
[düzenle]çarpık
- (mecaz) aksi, ters, huysuz bir biçimde
- Nedense Makbule, bu davetten çarpık dönüyordu - R. N. Güntekin
Çeviriler
[düzenle]çeviriler
|
Ön ad
[düzenle]çarpık (karşılaştırma daha çarpık, üstünlük en çarpık)
- düzgünlüğünü yitirerek eğrilmiş, doğru karşıtı
- İyice kararmış çarpık bir tahta kapı aralık duruyordu. - Ç. Altan
- kötü
- Böylesi anlarda, diziyi çarpık bir nazarla takip etmekten geri duramıyor. - E. Şafak
- gerektiği gibi olmayan, düzgün olmayan
Çeviriler
[düzenle]Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "çarpık" maddesi