acı
Türkçe
[düzenle]Köken
[düzenle]Eski Türkçe *āçığ (*āçığ, “(1. acı tad, 2. ağrı, sancı)”), *āçı- (*āçı-, “acımak”).
Söyleniş
[düzenle]Ad
[düzenle]acı (belirtme hâli acıyı, çoğulu acılar), sahiplik şekli acı -sı
- (fizyoloji) bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı his
- Acıyı sever.
- (psikoloji) herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık
- eş anlamlısı: ızdırap
- Omuzlarına kadar vücudun derisini haşlayan bayıltıcı yanma acısı ve dehşeti çok sürmedi. — Peyami Safa
- (mecaz) ölüm, yangın, deprem v.s. olayların meydana getirdiği üzüntü, keder, elem
- İnsan, ölümün acısını en çok günün iki uzak saatinde hissetmektedir. — Yusuf Ziya Ortaç
Çekimleme
[düzenle]Eş anlamlılar
[düzenle]Deyimler
[düzenle]acı acı, acı acaba, acı ağaç, acı badem, acı bakla, acı bal, acı balık, acı biber, acı çekmek, acı ceviz, acı çiğdem, acı dam koruğu, acı duymak, acı dülek, acı elma, acı gelmek, acı görmek, acı görmüş, acı haber, acı hatıra, acı hıyar, acı karpuz, acı kavak, acı kavun, acı kök, acı kuvvet, acı marul, acı meyan, acı ot, acı pelin, acı piyan, acı sakız, acı soğuk, acı su, acı gelmek, acı gerçek, acı gibi, acı söylemek, acı söz, acı tatlı, acı tebessüm, acı toz, acı verici, acı vermek, acı yavşan, acı yeşil, acısı çıkmak, acısı içine çökmek, acısı içine işlemek, acısı yüreğine çökmek, acısı yüreğine işlemek, acısına dayanamamak, acısını almak, acısını bağrına basmak, acısını çekmek, acısını çıkarmak, acısını görmek, acısını içine gömmek, can acısı, ciğer acısı, iç acısı, kalp acısı, şiddetli acı, yürek acısı içler acısı, kuyruk acısı, yürekler acısı
Türetilmiş kavramlar
[düzenle]acıbadem, acıbakla, Acıgöl, Acıpayam, acıca, acılı, acısız, acıyken, acıyla, acıysa
İlgili kelimeler
[düzenle]Çeviriler
[düzenle]
|
Ön ad
[düzenle]acı (karşılaştırma daha acı, üstünlük en acı)
- tadı bu vasıfta olan
- Acı kahvesini yudumluyordu.
- (mecaz) keskin, hoşa gitmeyen, şiddetli
- Acı poyraz kuvvetle esiyordu. - Orhan Kemal
- (mecaz) dokunaklı, incitici, kırıcı, kötü, üzücü
Çeviriler
[düzenle]
|
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "acı" maddesi
Eylem
[düzenle]acı
Azerice
[düzenle]Söyleniş
[düzenle]- Heceleme: a‧cı
Ad
[düzenle]acı
Atasözleri
[düzenle]Atasözleri
[düzenle]- Acı acıyı keser, su sancıyı
- Acı patlıcanı kırağı çalmaz
- Buğday yanında acı at da sulanır
- Dost acı söyler
- Hamı tatlı, yetkini acı
- acı
- Bu acı hamımıza dərindən təsir etmişdir. — Bu acı hepimize derinden tesir etti.
Ön ad
[düzenle]acı
- acı
- Bu suyun dadı acıdır. — Bu suyun tadı acıdır.
Gagavuzca
[düzenle]Köken
[düzenle]Eski Türkçe achy (achy)
Söyleniş
[düzenle]- Heceleme: a‧cı
Ad
[düzenle]acı
Ön ad
[düzenle]acı
- Haftanın sözcüğü
- Eski Türkçe kökenli Türkçe sözcükler
- Türkçe IPA okunuşu olan sözcükler
- Türkçe 2 heceli sözcükler
- Türkçe sözcükler
- Türkçe adlar
- Türkçede fizyoloji
- Türkçe mecazlar
- Türkçe ön adlar
- Türkçe çekimli eylemler
- Azerice 2 heceli sözcükler
- Azerice sözcükler
- Azerice adlar
- Azerice ön adlar
- Eski Türkçe kökenli Gagavuzca sözcükler
- Gagavuzca 2 heceli sözcükler
- Gagavuzca sözcükler
- Gagavuzca adlar
- Gagavuzca ön adlar