yurt
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Köken
[düzenle]Söyleniş
[düzenle]Ad
[düzenle]yurt (belirtme hâli yurdu, çoğulu yurtlar)
- bakıma ve barınmaya muhtaç bir grup insanın oturduğu, yetiştirildiği veya bakıldığı kurum
- Güçsüzler yurdu.
- (eğitim, iskân)
öğrencilerin kaldığı, barındığı yer
- Öğrencilerin bir bölümü, ilk yılı yurtta geçirse bile ikinci yıldan başlayarak eve çıkmayı yeğler. — A. Cemâl
- bir şeyin ilk veya çok yetiştirildiği yer
- diyar
- Bu köy pehlivanlar yurdudur.
- sahip olunan arazi, emlâk
- (coğrafya) memleket
- Gerideki yurdunu on beş günden fazla boş bırakmak istemez. — F. R. Atay
- (iskân) göçebe Türklerin oturduğu çadır
- Orta Asya'da Türk ve Moğol göçebelerinin ev olarak kullandığı çadır.
- (iskân) yörüklerin yazın veya kışın oturdukları yer
- (sosyoloji) bir halkın üzerinde yaşadığı, kültürünü oluşturduğu toprak parçası; dar], vatan
- Türk yurduna Türkiye denir.
Atasözleri
[düzenle]Alt kavramlar
[düzenle]- (memleket): anayurt, baba yurdu
Kelime birliktelikleri
[düzenle]Türetilmiş kavramlar
[düzenle]yurt
Çeviriler
[düzenle]yurt
|
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "yurt" maddesi
Ek okumalar
[düzenle]- Vikipedi'de Yurt (çadır)
Çağatayca
[düzenle]Söyleniş
[düzenle]- Lua hatası 9 satırında Modül:köken/şablonlar: The parameter "2" is not used by this template..
Ad
[düzenle]Gagavuzca
[düzenle]Köken
[düzenle]Söyleniş
[düzenle]- Lua hatası 9 satırında Modül:köken/şablonlar: The parameter "2" is not used by this template..
Ad
[düzenle]yurt
Kaynakça
[düzenle]- KÚNOS, Dr. Ignaz (1902). Şeyh Süleyman Efendi, Çağatayca-Osmanlıca Sözlük. Budapeşte: Section Orientale de la Société Ethnographique Hongroise.
- Etymological Dictionaries - Andras Rajki