öldürmek
Gezinti kısmına atla
Arama kısmına atla
Türkçe[düzenle]
Köken[düzenle]
- Eski Türkçe öl + -dür + -mek
Eylem[düzenle]
öldürmek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi öldürür) -ür
- (fizyoloji, kriminoloji) bir canlının hayatına son vermek
- Beni öldürmek için birisi fazla bile. - F. N. Çamlıbel
- Ancak onun elinden çıkar böyle haile - F. N. Çamlıbel
- bitkinin solarak kurumasına sebep olmak
- Susuzluktan çiçekleri öldürdü.
- çok üzmek
- Ölüm bir eve girince sağ kalanları da biraz öldürüyor. - P. Safa
- aşırı yormak
- boşuna geçmek
- Bütün bir günü öldürdük.
- ölmesine yol açmak
- Bu adamı içki öldürdü.
- sağlığını bozmak, rahatsızlık vermek
- Bu hava bizi öldürüyor.
- (mecaz) yok olmasına, ortadan kalkmasına, azalmasına yol açmak
- Savaş birtakım sanayi kollarını öldürdü.
- (mecaz) etkisini ve gücünü azaltmak
- Sırf kendi için okuyan, gezen, eğlenen bir aydın, kendini yaşarken öldürmüyor mu? - H. Taner
- (mecaz) bazı şeylerin diriliğini, tazeliğini veya sertliğini gidermek
- Soğanı tuzla ezip öldürmek.
Deyimler[düzenle]
Türetilmiş kavramlar[düzenle]
Çeviriler[düzenle]
çeviriler
|
Kaynakça[düzenle]
- Türk Dil Kurumu: "öldürmek"
Türkmence[düzenle]
Eylem[düzenle]
öldürmek
- öldürmek
Kaynakça[düzenle]
- Atacanov, Ata (1922). Türkmendolu Yir Sözlüğü.