vakit
Görünüm
| Ayrıca bakınız: vakít |
Türkçe
[düzenle]
Köken
[düzenle]- Osmanlı Türkçesi وقت, Arapça وَقِت (vaḳit).
Söyleniş
[düzenle]Ad
[düzenle]vakit (belirtme hâli vakti, çoğulu vakitler)
- bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatler
- Şimdi yemek vakti, bunun vakti değil.
- belirlenmiş olan zaman
- Kâhya, "Vakit gayri Süleyman, haber saldık gelecekler, pamuklar da kıvamına geldi" demişti. — S. Kocagöz
- zaman anlatan kelimelere belirtilen hâl geldiğinde "iken" anlamı veren bir söz
- (astronomi) çağ, devir
- Vaktin bilginleri.
- (mecaz) geçim, para bakımından elverişli durum
- Onun bu kadar para vermeye vakti yok.
- (zaman) zaman
- Mevsim mütehayyil, vakit akşamdı Bebek'te. — Y. K. Beyatlı
Çekimleme
[düzenle]vakit adının çekimi
Eş anlamlılar
[düzenle]Alt kavramlar
[düzenle]Atasözleri
[düzenle]Deyimler
[düzenle]Kelime birliktelikleri
[düzenle]Türetilmiş kavramlar
[düzenle]Çeviriler
[düzenle]zaman
|
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "vakit" maddesi
Ek okumalar
[düzenle]- Vikipedi'de vakit
Gagavuzca
[düzenle]Köken
[düzenle]Söyleniş
[düzenle]- Heceleme: va‧kit
Ad
[düzenle]vakit