sıkışmak
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Eylem
[düzenle]sıkışmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi sıkışır) sıkışmak -ır sıkışmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi sıkışır)
- Üç hademe, ebe, hasta bakıcı merdivenin orta sahanlığında sıkışmışlar, sedyeyi çevirmeye çalışıyorlar. - M. Ş. Esendal
- Parmağı kapıya sıkışmış.
- Vida sıkışmış.
- dar bir yere zorla sığmak veya sığdırılmak
- Karşıda apartmanın köşesine sıkışmış baraka kahveden bir adam, bir kürek ateş çıkardı. - M. Ş. Esendal
- Osmanlı İmparatorluğu sıkışınca üç milyon asker çıkarabiliyordu. - E. İ. Benice
- Göğsü sıkışmış.
Çeviriler
[düzenle]Eski Türkçe
[düzenle]Bu sözcüğün, biçim ve içerik olarak Vikisözlük standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Madde düzenleme ve Vikisözlük standartları ile ilgili bilgi
Bu sözcükte ayrıca şu sorunlar da bulunmaktadır:
- Bu söz(cük), ait olduğu dilin kullandığı Eski Türkçe alfabesinde yazılmamıştır.
Eylem
[düzenle]- Sıkışmak
- Sıkmakta yardım ve yarış etmek
Kaynakça
[düzenle]Türk Dil Kurumuna göre "sıkışmak" maddesi