abanmak
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Köken
[düzenle]Eski Türkçe aba (Belki aba gibi örtünmek)
Eylem
[düzenle]abanmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi abanır)
- eğilerek bir şeyin, bir kişinin üzerine kapanmak
- Faruk EREM, 1996 Bir Ceza Avukatının Anıları, sayfalar 69-70 , Çark Kitabevi Yayınları
- "Biraz sonra Recep sigarasını söndürdü, Zeynep'in üstüne abandı, Zeynep bir sızı duydu, bacakları arasında, sonradan yorgun düştüler, uyumuşlardı."
- Faruk EREM, 1996 Bir Ceza Avukatının Anıları, sayfalar 69-70 , Çark Kitabevi Yayınları
- yere veya kişiye yaslanmak, dayanmak
- Baba, 'ya Allah' nidası ile yerinden zorla, oğluna abanarak kalktı. - R. H. Karay
- (argo) birine yük olarak onun sırtından geçinmeye bakmak
- bir şeyin veya bir kişinin üzerine çöküp çullanmak
- İki herif zavallıya abanıyorlar. - A. Rasim
- (spor) boksta karşılaşma sırasında rakibine yaslanmak
- (spor) futbolda topa olanca gücüyle vurmak
- (argo) üstelemek, ısrarlı davranmak
Çekimleme
[düzenle]abanmak eyleminin çekimi
Çeviriler
[düzenle]çeviriler
|
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "abanmak" maddesi
Dış Bağlantılar
[düzenle]Türkmence
[düzenle]Eylem
[düzenle]abanmak
- abanmak, üzerine eğilmek