zarf
Gezinti kısmına atla
Arama kısmına atla
Türkçe[düzenle]
Köken[düzenle]
- Osmanlı Türkçesi ظرف, Arapça ظَرْف (ẓarf).
Söyleniş[düzenle]
Ad[düzenle]
zarf (belirtme hâli zarfı, çoğulu zarflar)
- içine fincan veya bardak oturtulan metal kap
- Kenarları ezik, bir çift altın kahve fincanı zarfını elinde evirir çevirirdi. - R. Enis
- kap, kılıf, sarma
- (bilgi bilimi, posta) içine mektup veya başka kağıtlar konulan kâğıttan kese
- Bir sabah kahvaltımı yaparken bana gösterişli bir zarf getirdiler. - A. Haşim
- (dil bilimi) bir edatın, bir fiilin veya bir sıfatın mânâsını zaman, yer, ölçü, nitelik, soru kavramları bakımından etkileyen kelime, belirteç
- Dil bilgisinden zarfları anlatırken öğretmen birden bağırmaya başladı. - M. İzgü
Çekimleme[düzenle]
zarf adının çekimi
Eş anlamlılar[düzenle]
- (dil bilimi): belirteç
Deyimler[düzenle]
- (bilgi bilimi, posta): fincan zarfı
Türetilmiş kavramlar[düzenle]
Çeviriler[düzenle]
bilgi bilimi, posta
|
dil bilimde söz türü — bakınız belirteç
Kaynakça[düzenle]
- Türk Dil Kurumuna göre "zarf" maddesi
Ek okumalar[düzenle]
- Vikipedi'de zarf