koyu
Gezinti kısmına atla
Arama kısmına atla
![]() |
Ayrıca bakınız: köyü |
Türkçe[düzenle]
Ön ad[düzenle]
koyu
- yoğunluğundan dolayı ç akan, sulu karşıtı
- Koyu pekmez. Koyu süt.
- rengi açık olmayan, daha belirgin, açık karşıtı
- Oturduğu yerden Boğaziçi'nin koyu mavi gecesinde bir balıkçı kayığı kayıp gidiyordu. - H. E. Adıvar
- (bilişim) yazı karakterinin daha belirgin olarak yazılmış biçimi
- (mecaz) aşırı (davranış, düşünce vb.)
- Daha eski zamanda koyu bir Türkçe taraftarıymış. - A. Ş. Hisar
- (mecaz) derin, hararetli
- Koyu bir sohbet.
Deyimler[düzenle]
Çeviriler[düzenle]
çeviriler
|
Kaynakça[düzenle]
- Türk Dil Kurumuna göre "koyu" maddesi
Gagavuzca[düzenle]
Köken[düzenle]
- Eski Türkçe qoju
Ön ad[düzenle]
koyu
- koyu