gezmek
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Eylem
[düzenle]gezmek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi gezer)
- hava alma, hoş vakit geçirme vb. amaçlarla bir yere gitmek, seyran etmek
- Tek başına buralarda gezdiği hâlde aradığını bulamıyordu. - O. C. Kaygılı
- bir yerde dolaşmak, yürümek
- Kunduralarını çıkarır, satar, yalın ayak gezerdi. - S. F. Abasıyanık
- gitmek, başvurmak
- bulunmak
- Şapkam burada ne geziyor?
- bir yeri görüp incelemek
- hasta ayağa kalkmak
- Oğlum iyileşti, yavaş yavaş geziyor.
- herhangi bir biçimde gezinmek
- Bu giysiyle gezemem.
- bir yerde gezi yapmak
- Geçen yaz Batı Anadolu'yu gezdik.
Heceleme
[düzenle]- Heceleme: gez‧mek
Deyimler
[düzenle]Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "gezmek" maddesi
Çeviriler
[düzenle]çeviriler
|
Türkmence
[düzenle]Eylem
[düzenle]gezmek
- gezmek
Kaynakça
[düzenle]- Atacanov, Ata (1922). Türkmendolu Yir Sözlüğü.