geçici
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Söyleniş
[düzenle]- Heceleme: ge‧çi‧ci
Ad
[düzenle]geçici (belirtme hâli geçiciyi, çoğulu geçiciler)
geçici hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.
- yoldan veya karşıdan karşıya geçen kimse, yaya, yolcu
- Onları sokakta gördüğünüz zaman âdî bir geçiciden farklı bulmazsınız, sanırsınız ki bir yazıcı ticarethanesine gidiyor. - C. Şehabettin
Çeviriler
[düzenle]Ön ad
[düzenle]geçici (karşılaştırma daha geçici, üstünlük en geçici)
- bulaşan, bulaşıcı
- çok sürmeyen
- Bunu evvela gençliğe mahsus geçici bir heves zannettim. - P. Safa
- kısa ve belli bir süre için olan
- Eğer yazmaktan para ve ün gibi iki geçici kıymet ve zevk elde edemezsem acaba yazı yazar mıydım? - H. E. Adıvar
Eş anlamlılar
[düzenle]Deyimler
[düzenle]geçici ad, geçici dizin, geçici hükûmet, geçici işçi, geçici koalisyon yönetimi, geçici madde, geçici pasaport, geçici personel, geçici plaka, geçici teminat, gelip geçici
Çeviriler
[düzenle]bulaşıcı — bakınız bulaşıcı
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "geçici" maddesi