doğal
Gezinti kısmına atla
Arama kısmına atla
Türkçe[düzenle]
Söyleniş[düzenle]
Heceleme[düzenle]
- Heceleme: do‧ğal
Ön ad[düzenle]
doğal
- doğada olan, doğada bulunan, tabii
- Doğal güzellikler artık eskisi gibi turist çekmiyor. - N. Cumalı
- doğada rastlandığı gibi, doğaya uygun olan, doğa güçlerine, kurallarına uyan, tabii, natürel
- kendiliğinden olan, insan eliyle yapılmamış, yapay karşıtı
- Doğal liman. Doğal sınır.
- yapmacık olmayan
- Hamileymiş diye yineliyor oldukça doğal bir tavırla. - A. Ümit
- olağan, alışılmış, her zamanki gibi olan, beklenildiği gibi
- Ercan o denli doğaldı ki giderek şaşırtıcı olmaktan çıktı. - R. Mağden
- sağduyuya, mantığa, olağan düzene uygun olan
- Bu durumun eski sevgilinin onurunu kırması doğal. - A. Kutlu
- katıksız, saf
Çeviriler[düzenle]
tabii — bakınız tabii
Deyimler[düzenle]
Çeviriler[düzenle]
çeviriler
|
Kaynakça[düzenle]
- Türk Dil Kurumu: "doğal"