İçeriğe atla

saf

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[değiştir]

Köken

[değiştir]

Arapça

saf (belirtme hâli safı, çoğulu saflar)

  1. dizi, sıra
    Bütün garsonlar saf teşkil edip selama dururlardı. - E. E. Talu
  2. grup

Çekimleme

[değiştir]

Çeviriler

[değiştir]

Ön ad

[değiştir]

saf (karşılaştırma daha saf, üstünlük en saf)

  1. katışıksız, arı, katışıksız, halis, has
    Hiçbir yerde buradakinden daha saf ve berrak sulara tesadüf etmedim. - H. S. Tanrıöver
  2. kurnazlığa aklı ermeyen, kolaylıkla aldatılabilen, bön, safdil
    Yenge, açık sözlü, saf bir kadıncağızdır. - R. N. Güntekin
  3. iyi niyetli, art niyetsiz
    Senin bu kadar çocukça saf olduğunu bilmezdim. - P. Safa

Çeviriler

[değiştir]

Kaynakça

[değiştir]

Azerice

[değiştir]

saf

  1. som

Karaçay Balkarca

[değiştir]
Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.
  1. sıra, saf

Tatarca

[değiştir]

saf

  1. saf, temiz, pak, pür, arı, duru, halis, yalın