İçeriğe atla

baskın

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[düzenle]

baskın (belirtme hâli baskını, çoğulu baskınlar)

  1. suç işlediği veya suçluların bulunduğu sanılan bir yere ansızın girme
    • Pınar KÜR, 2004 Küçük Oyuncu, sayfa 144 , Everest Yayınları
      "Gittikçe sıklaşan ev baskınları, yakalanmalar, vurulmalar, götürülmeler, sıkıyönetim duruşmaları, içerdekilere işkence öyküleri..."
  2. kısa süreli, beklenmedik saldırı
    • Bu dört kişi güç bela baskından kurtulup bana sığınmış. - R. H. Karay
  3. su basması, sel
  4. ansızın çıkagelme

Çeviriler

[düzenle]

Ön ad

[düzenle]

baskın (karşılaştırma daha baskın, üstünlük en baskın) baskın

  1. sertlik, zorluk bakımından üstün, başat
    Belli bir şey ki bu genç ikisinden de baskın, çekemiyorlar. - H. Taner
  2. benzerleri arasında güç ve önem bakımından başta gelen; hâkim, dominant

Çeviriler

[düzenle]

Kaynakça

[düzenle]

Atasözleri

[düzenle]