İçeriğe atla

ötmek

Vikisözlük sitesinden
Ayrıca bakınız: örtmek, sır etmek

Türkçe

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]
IPA(anahtar): øtˈmec
Heceleme: öt‧mek

Eylem

[düzenle]

ötmek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi öter)

  1. kuş veya böceklerin değişik tonda ses çıkarmaları, sır etmek
    Gelmiş o yaylanın baharı. Öter bülbüller hoştur avazı. - Âşık Veysel
  2. herhangi bir cismin sürekli ses çıkarması
  3. (müzik) üflemeli çalgıların sesi çıkmak
    Bu flüt ötmüyor.
  4. anlamsız, boş konuşmak
    Onlar saçma sapan ötüp dururken ben içimden şöyle düşünüyordum. - R. H. Karay
  5. sarhoş kusmak
  6. gizli bir şeyi söylemek

Deyimler

[düzenle]

Türetilmiş kavramlar

[düzenle]

Çeviriler

[düzenle]

Kaynakça

[düzenle]

Kırım Tatarca

[düzenle]

ötmek

  1. (yiyecekler) ekmek

Kaynakça

[düzenle]
  • KÚNOS, Dr. Ignaz (1902). Şeyh Süleyman Efendi, Çağatayca-Osmanlıca Sözlük. Budapeşte: Section Orientale de la Société Ethnographique Hongroise.

Türkmence

[düzenle]

Eylem

[düzenle]

ötmek

  1. geçmek
  2. (Dünyadan) geçmek, ölmek

Kaynakça

[düzenle]
  • Atacanov, Ata (1922). Türkmendolu Yir Sözlüğü.