etmemek
Gezinti kısmına atla
Arama kısmına atla
Türkçe[düzenle]
Köken[düzenle]
Söyleniş[düzenle]
Eylem[düzenle]
etmemek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi etmez)
- yapmamak
- "iyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmamak
- Artık emlâk komisyonculuğu etmiyordu.
- bulmamak, erişmemek
- Oraya giderek iyi etmedi.
- birini bir şeyden mahrum bırakmamak
- Artık çalgı ve içkiyle sabahı etmiyordu.
- eşit değer kazanmamak
- Beni çocuklarımdan mahrum etmediğin için sana minnet borçluyum.
- herhangi bir değerde olmamak
- İki iki daha beş etmez.
- kötülükte bulunmamak
- Bu adam beş para etmez.
- küçük veya büyük abdestini yapmamak
- Çocuk altına etmedi.
- dememek, söylememek
- Kuş artık figân etmiyor.
Karşıt anlamlılar[düzenle]
Alt kavramlar[düzenle]
- (küçük veya büyük abdestini yapmamak): altına etmemek
'
- acemilik etmemek,
- aşüftelik etmemek,
- bahis etmemek,
- dua etmemek,
- farz etmemek,
- hibe etmemek,
- himmet etmemek,
- ihmâl etmemek,
- imtina etmemek,
- irtikab etmemek,
- itimat etmemek,
- kelâm etmemek,
- kesbetmemek,
- müsaade etmemek,
- mütalaa etmemek,
- nefyetmemek,
- pazarlık etmemek,
- taarruz etmemek,
- tahakkuk etmemek,
- tâyin etmemek,
- tebdil etmemek,
- tetebbu etmemek,
- tetkik etmemek,
- tevessül etmemek,
- teyyit etmemek,
- tövbe etmemek,
- ümit etmemek,
- zikretmemek
Deyimler[düzenle]
yapmamak
Türetilmiş kavramlar[düzenle]
Çeviriler[düzenle]
çeviriler
Eylem[düzenle]
etmemek