kuyu
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Köken
[düzenle]- Eski Türkçe kudug (kudug) > kuy (kuy)
Söyleniş
[düzenle]Ad
[düzenle]kuyu (belirtme hâli kuyuyu, çoğulu kuyular), sahiplik şekli kuyu -su
- su tabakasına varıncaya kadar derinliğine kazılan, genellikle silindir şeklinde, çevresine duvar örülen, suyundan yararlanılan çukur
- Kahveci Salih eğilmiş, az evvel sarkıttığı gazozları kuyudan çıkarıyordu. — H. Taner
- toprağa kazılan derince çukur
- (madencilik) yer altındaki iş yerlerine ulaşmak için açılmış ve kesit boyutları derinliğine oranla sınırlı, düşey veya düşeye yakın bağlantı yolu.
- (mecaz) içinden çıkılamayan hâl veya yer
Çekimleme
[düzenle]kuyu adının çekimi
Alt kavramlar
[düzenle]genelde silindir biçimde su depolanan alan
Atasözleri
[düzenle]Deyimler
[düzenle]Kelime birliktelikleri
[düzenle]Türetilmiş kavramlar
[düzenle]Çeviriler
[düzenle]genelde silindir biçimde su depolanan alan
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "kuyu" maddesi
Ek okumalar
[düzenle]- Vikipedi'de kuyu
Anagramlar
[düzenle]Çağatayca
[düzenle]Ad
[düzenle]Kaynakça
[düzenle]- KÚNOS, Dr. Ignaz (1902). Şeyh Süleyman Efendi, Çağatayca-Osmanlıca Sözlük. Budapeşte: Section Orientale de la Société Ethnographique Hongroise.
Gagavuzca
[düzenle]Köken
[düzenle]- Eski Türkçe qudugh (qudugh)
Söyleniş
[düzenle]- Heceleme: ku‧yu
Ad
[düzenle]kuyu
Kaynakça
[düzenle]- Etymological Dictionaries - Andras Rajki