düşürmek
Görünüm
Türkçe
[değiştir]Eylem
[değiştir]düşürmek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi düşürür)
- düşmesine yol açmak, düşmesine sebep olmak
- O. C. Kaygılı '
- "'Ben şimdi buracıkta tarağımı düşürmüşüm, gördünüz mü? -"
- O. C. Kaygılı '
- değerini, fiyatını indirmek
- azaltmak
- vücuttan yavru, çocuk, taş, solucan vb. atmak
- Çocuk solucan düşürüyor.
- görevi bıraktırmak
- Bakanlar kurulunu düşürmek.
- uğratmak
- Tehlikeye düşürmek.
- değerli bir şeyi ucuz veya kolay elde etmek
- zayıf bırakmak, gücünü azaltmak
- Yahya Kemal Beyatlı '
- "Annemi verem iyiden iyiye düşürmüştü. -"
- Yahya Kemal Beyatlı '
- (bir şeyi) aşağıya indirmek
- İpek s. Burnett, 2013 Romancı, sayfa 43 , Yapı Kredi Yayınları
- "Gözlüğünü burnunun ucuna düşürür, uzun bıyıklarını çekiştire çekiştire, okur, okur, düşünürdü."
- İpek s. Burnett, 2013 Romancı, sayfa 43 , Yapı Kredi Yayınları
Deyimler
[değiştir]Çeviriler
[değiştir]çeviriler
Kaynakça
[değiştir]- Türk Dil Kurumuna göre "düşürmek" maddesi