zayıf
Konu başlıkları
Türkçe[düzenle]
Ad[düzenle]
zayıf (belirtme hâli zayıfı, çoğulu zayıflar)
Heceleme[düzenle]
- za·yıf
Köken[düzenle]
Deyimler[düzenle]
Kaynakça[düzenle]
- Türk Dil Kurumu: "zayıf"
Türk lehçeleri[düzenle]
Çeviriler[düzenle]
Ön ad[düzenle]
- eti, yağı az olan, sıska, cılız, arık
- Uzun boylu, zayıf, ellilik bir hanım. - S. M. Alus
- görevini yapacak yeterli gücü olmayan
- Zayıf ordu. Gözleri zayıf.
- sağlamlığı, dayanıklılığı olmayan
- Zayıf yapı.
- önemli, güvenilir olmayan
- Zayıf bilgi.
- çok az
- Zayıf ihtimal.
- enerjisi, etkisi, yoğunluğu az olan
- Radyoda uzak bir istasyonun zayıf sesini duydu. Zayıf ışık.
- bilgi yönünden yeterli olmayan, yeteneksiz
- Zayıf öğretmen.
- kişilik ve ruhsal yönden gereği kadar güçlü olmayan
- Zayıf ve uydurma bir âşık bu cevaba karşı perişan olurdu. - A. Gündüz
Türk lehçeleri[düzenle]
Çeviriler[düzenle]
Gagavuzca[düzenle]
Ön ad[düzenle]
- [1] zayıf
Köken[düzenle]
- [1] Arapça
Kırım Tatarca[düzenle]
Ön ad[düzenle]
- [1] zayıf