İçeriğe atla

yavru

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[düzenle]

Köken

[düzenle]
Osmanlı Türkçesi یاورو

Söyleniş

[düzenle]

yavru (belirtme hâli yavruyu, çoğulu yavrular), sahiplik şekli yavru -su

  1. (aile, primatlar) Çocuk
    Korkarak arkasına baktığı zaman yavrusunun bir kartalın pençeleri arasında, bulutlara doğru süzülüp yükseldiğini gördü. A. H. Müftüoğlu
  2. (argo) Güzel, alımlı genç kız.
  3. (hayvanlar) Hayvanın yaş olarak küçüğü, yeni doğmuş hayvan
    Kedi yavrusu annesinin kuyruğuyla oynuyor.
    Kuş yavrusu yuvadan aşağı düşünce bahçıvan merdiveni getirip kuşu yuvasına iade etti.
  4. (mecaz) Bir şeyin küçüğü; kuzu
    Ev, bodrumu, tavan arası ve iki katıyla tam bir konak yavrusudur. T. Buğra

Çekimleme

[düzenle]

Atasözleri

[düzenle]

Türetilmiş kavramlar

[düzenle]

Çeviriler

[düzenle]

Kaynakça

[düzenle]

Gagavuzca

[düzenle]

Köken

[düzenle]
Eski Türkçe jauru (jauru)

Söyleniş

[düzenle]
  • Heceleme: yav‧ru

yavru

  1. (aile, primatlar) yavru

Kaynakça

[düzenle]
  • Etymological Dictionaries - Andras Rajki